Alman Saflık Yasası. Alman kafasına göre, imrenilesi bir disiplin. Diyor ki bira üretiminde 4 hammadde kullanılır, bu arkadaşlar da malt, su, şerbetçiotu ve mayadır.
Şiir gibi, şiir! Malt, şerbetçiotu, maya ve su biranın görünümü, aroması ve damakta bıraktığı hissi oluşturan temel taşlarıdır. Beş duyuya hitap eden dört hammadde.
Bu da slogan gibi oldu. Ama adamlar çözmüş, ama demiş ki, çözdük, disiplin de ettik, yayalım. Çünkü neden? Hayat paylaştıkça güzel… Birtakım açık ve koyu renkli malt türleri, yüzden fazla farklı şerbetçiotu türü, çok çeşitli ve çok farklı maya türleri bulunmakta… Her bir malt türü, şerbetçiotu ve maya türü ise biraya farklı ifadeler katar. İfade dediğimiz de rengi, tipi, tadı. Bira da ne yiyorsa o yani. ‘ You are what you eat’ demişler.
Şaka bir yana, mayalama sürecinin en küçük bir parçasının bile – özellikle de biranın mayalama/fermantasyon ve depolama aşamalarında maruz kaldığı sıcaklık olmak üzere – nihai ürün üzerinde bir etkisi vardır. Yani birayı suyundan, fermentasyon sıcaklığına kadar hepsi tek tek, ince ince üretmekte. Böylesine güzel bir süreç Almanlar tarafından disipline edilince, siz söyleyin, en saf haline ulaşılmaz mı biranın? Üretimde kombinasyon seçeneklerinin sayısı fazladır. Zaten Almanya’daki bira çeşitliliği bunun en önemli göstergesidir. Gelelim hikayemize….
Alman Saflık Yasası’nın Hikayesi
Bu yüce yasa Almanya’da, lager türü bira üretiminde, kalite ve saflıkta ulaşılabilecek en üst noktayı belirler. Bu yasa ilk 1516’da yürürlüğe girmiş.
1516 yılından bu yana, Avrupa lager tipi biralarının nesiller boyu aynı kalitede kalarak günümüze ulaşmasındaki en önemli etkenlerden birisi bu yasa.
Almanya’nın Bavyera bölgesinde doğan ve 500 yıldır yürürlükte olan bu yasa, dünyanın en eski “tüketici koruma yasası”dır. Kendisi bira üretiminde sürdürülebilir kaliteyi ve saflığı sağlamaktadır.
Bu yasa, bira üretimini disipline ederek kullanılacak hammaddeleri belirler, bunların dışında kullanılan diğer tüm maddeleri yasaklar. O yasaklar, yasakladıkça da biz daha saf biralar içeriz.
Ve de bu sayede ‘bira’, geleneksel yöntemlerle; yani, üretimin her aşamasında saflığı korunarak, hiçbir kimyasal madde, dışarıdan enzim, koruyucu madde vb. eklenmeden olabilecek en saf halinde üretilir.
Olay çok basit aslında. Bira, sadece 4 hammadde ile üretilmeli: malt, su, şerbetçiotu ve maya. Ucuz ve düşük kalitede bira üretimine de sebebiyet veren hammaddeler/yardımcı maddeler (şeker, şeker şurubu, mısır, pirinç vb.) kullanılmamalı. Bir de Alman Saflık Yasası’na uygun olabilmesi için kullanılacak hammaddelerin yüksek kalite standartlarında olması çok önemli!
Ancak sadece hammadde kalitesi yeterli değil… Aynı zamanda üretim süreci de başından sonuna kadar Alman Saflık Yasası’na uygun, geleneksel yöntemlerle en saf halinde gerçekleştirilmeli. Ürünü de üretimi de birbirinden kaliteli olsun demişler yani. Alman kafası, alman disiplini…
Alman Saflık Yasası, bira üreticilerinin tekniklerini en kaliteli hammaddelerin kullanımı ile mükemmelleştirmeyi hedeflemekte.
Almanları övdüm durdum ama bir de sizin de yakınınızda bir bira var aslında bu yasaya uygun. Tuborg Gold 100% Malt, Münih Teknik Üniversitesinin araştırması sonucu, Alman Saflık Yasası’na uygun bir bira olarak değerlendirildi.
Tadını hep sevdiğim bu biranın, bir de bu kadar değerli bir üretim sürecinden geçtiğini bilmek çok güzel gerçekten.